1885’de İstanbul’un ilk belediye binası olarak inşa edilmiş olan bu önemli bina, Osmanlı’da bugünkü anlamda modern belediyeciliğin başladığı merkez olarak kabul edilen bu yapı, bugün hala İstanbulun modernliğini temsil eden ilçelerden biri olan Beyoğlu Belediyesi’ne aittir. Proje, bu yapının restore edilerek yeniden işlevlendirilmesini ve belediyenin güncel ihtiyaçlarını da karşılayarak yeni yapılar ile birlikte çağdaş bir ‘belediye kampüsü’ oluşturulmasını amaçlamaktadır.
Restorasyon esnasında, cephe ve iç mekanlarda yıllar içinde üst üste yapılmış olan sıva, boya, şap vs elemanlar sökülerek; hem bina gereksiz yüklerden kurtarılmış, hem de cephe orijinal doku ve detaylarına kavuşturulmuştur. Cephe restorasyonu, bu orijinal dokunun olduğu gibi korunması prensibi ile tamamlanmıştır.
Orijinal bina ve mevcut arsanın tarihi kimliği esas alınarak, belediyenin güncel fonksiyonlarına cevap vermek amacı ile; belediye binasının bugünün ihtiyaçlarını karşılaması amacı ile üç adet ek tasarlanmıştır. Binalar, çağdaş yapım yöntemleri ve mimari dili kullanılarak orijinal binanın önüne geçmeyecek sadelik ve nitelikte oluşturulmuştur.
Ana binanın solundaki bina ofis birimleri, sağındaki iletişim merkezi ve yemekhane, arkasındaki ise sergi salonu olarak hizmet vermektedir. Arkadaki ek yapı, tarihi sarnıç ve orijinal binayı bağlayan şeffaf bir kutu olmakla birlikte, sarnıca da yeniden işlev vermiş ve sergi amaçlı kullanılmasını sağlamıştır.
1980’lerde yapılmış niteliksiz çatı eki kaldırılmıştır. Bunun yerine meclis fonksiyonunu barındıracak çelik ve cam yapı elemanları ile oluşturulmuş bir çatı eki tasarlanmıştır. Orijinal binanın yapıldığı dönemin mimari özelliklerine gönderme niteliğinde şekillenmiş çelik kolonlar, binanın cephe sistematiğini takip edecek şekilde akslandırılmış ve ek yüklerin aktarımı prensibi ile yığma duvarlara oturtulmuştur. Şeffaf bir meclis hayali ile de çelik kolonların arası şeffaf camlar ile geçilmiştir.