Arsanın dış hatlarına göre şekillenen ve dışa tamamen kendini kapatan taş duvarlardan içeriye adım atıldığı anda bambaşka bir dünya ile karşılaşılır. Girişin hemen yanında yer alan misafir birimi ve tam karşısında ailenin yaşayacağı birim çeperde çözülmüş olup, orta kısımda yazın hayatın büyük çoğunluğunun geçeceği gölgeli-yeşil-ferah bir iç bahçe yaratılmıştır.
Arsada yer alan ve yıkılmak üzere olan eski Rum evi’nin taşları, yıkılıp yeniden planlanan evin duvarlarında ve iç mekanında hayat bulur. Taşın gerek dış, gerekse yer yer iç duvarlarda yarattığı statik etkiye, zemin kattaki açılır-kapanır kayar paneller dinamizm getirir.
Zemindeki bütün birimler (oturma alanı-mutfak-ebeveyn odası) yerden tavana açılır-kapanır doğrama sistemleriyle tasarlanarak iç mekanın istenildiğinde dış mekanın parçası olması sağlanmıştır. İç-dış sınırının keskinliğinin yitirildiği zemin kattan 1. kata çıkıldığında ise kütle daha kapalı bir hal alır.
