KA Evi uluslararası sanat çalışmaları yapan, sıklıkla sergiler açan bir film yönetmenine ait. Bu işlerine ilaveten çiftçilik ve hayvancılık ile ilgilenmeye başlayınca ailesinden kendisine intikal etmiş arazilerden birinde bir ev yaptırtmaya karar verir. Evi hem çiftlik işleri ile ilgilendiği zaman kalabileceği bir konut hem de sanat ve film çalışmalarına konsantre olabileceği bir inziva noktası gibi düşünmektedir. Diğer taraftan bir proje için mekana ihtiyacı olan uluslararası sanatçılara dönemlik ev sahipliği yapacak bağımsız bir atölyeyi/ odayı da programa dahil eder.
Sık ağaçlık içinde çevreden izole bu mekan özellikle gün batımında Munzır Dağlarının harika manzarasına hakim bir noktada bulunmaktadır.
Azami mahremiyet evin planlamasında önemli koşullardan biri olmuştur. Özellikle dış mekan kullanımının ve evin iç mekanlarının yakın çevrede yaşayanlar tarafından algılanmaması istenmiştir.
Arazi Erzincan’ın biraz dışında kaldığı için kolay inşaat yapmaya imkan vermemiş, bu sebeple bina taşıyıcı sistemi çelik ile tasarlanmış, Kocaeli’nde imal edilip yerinde monte edilmiştir. Tüm dış duvarlarda ve çatıda yine kuru imalat sistemleri kullanılarak inşaat kalitesini arttırmak hedeflenmiştir.
Erzincan’ın 1939 ve 1992’de geçirdiği iki büyük deprem ve yaşadığı kayıplar hafızalarda hala canlı olduğu için, hem ev sakinleri hem de gelecek misafirler için psikolojik olarak sağlam bir noktada olma hissini yaratmak projenin ana fikirlerinden birini oluşturmuştur. Bu sebeple evin çelik strüktürünün iç mekanda da algılanması sağlanmış, bu durum atölye/ev hissinin oluşmasına da katkı sağlamıştır.
Tüm mekanların birbiri ile görsel ilişkisinin olduğu bu atölye/ev tek bir kütle olmasına rağmen atölye kısmı dışarıdan ayrı girişli olarak planlanmıştır. Bu da atölye ve evin girişlerinin ortak bir saçak ile çözümünü gerektirmiştir. Kütlenin ortasında yaratılan bir boşluk eve farklı yönlerden yaklaşımda, farklı mekanlara girişi çözmüştür. Böylece Erzincan’ın soğuk ve karlı kış mevsiminde kapı önleri korunaklı kalmış, ev ise arazinin ortasında kalmasına rağmen arazinin derinliğini engellememiştir.
Evin mobilyaları ev sahibi tarafından seçilmiş, aile yadigarı eski evden kalan tavan göbekleri tavana asılmış ve sanat koleksiyonundan bazı parçalarla iç mekan zenginleştirilmiştir.