Proje, Bakü’nün güney tarafında bulunan bir koyda, petrol platformlarında çalışan teknelerin doğal bir liman olarak yanaştığı, eski tersanenin bulunduğu bölgede yer alan Power Station’ın restorasyonu ve bu bölgenin master planını ele almaktadır.
1900’lü yılların başında Siemens tarafından yapılan enerji santrali binası, işlevini yitirmekle beraber, görkemli bir taş bina olarak bölgenin karakterini belirleyen bir etkiye sahiptir.
Masterplanın şekillendirilmesindeki en önemli unsur, mevcut “Power Station” binalarının, istenilenin aksine, yıkılıp yeniden yapılması yerine, restore edilmesi ve bölgeye yeni bir kimlik kazandırılması yönünde verilen karardır. Bu doğrultuda binalar, Bakü’nün hızlı gelişimine paralel olarak doğan eğlence ve kültür mekânları ihtiyacına cevap verecek şekilde yeniden işlevlendirilmiştir. Power Station binaları, farklı organizasyonlara imkân tanıyan, içerisinde; caz kulübü, kongre, seminer ve fuarların gerçekleşeceği çok amaçlı salonların bulunacağı bir yapı grubu olarak tasarlanmıştır.
Power Station’in tasarım çalışmalarında, binaların çevreyle kurduğu ilişki önemsenmiş ve gelecekte karşı kıyı ile ilişki kurabilecek ve bir köprü ile bağlantılandırılacak bir aks kurgulanmıştır. Bu aksın bir ucu içerisinde dünyanın en yüksek bayrak direğini bulunduran, Bayrak Meydanı’na bağlanırken, diğer ucu ise küçük limanın karşısında oluşturulacak ve yeni fonksiyonlara hizmet edecek olan gelişim bölgesine bağlanacak şekilde tasarlanmıştır.
Power Station’ın, endüstriyel bina denildiğinde, kollektif hafızamızda beliren algıdan uzak olmayan çağdaş bir karaktere sahip olması, tasarımın ana kriterlerinden biri olarak belirlendi. Yapıların, yüksek tavanlı ve geniş iç hacimlere sahip özgün yapısı, binada yer alacak fonksiyonların, kütlenin içerisine yerleştirilmesinde avantaj yaratan bir tasarım verisi olmuştur. Mevcut iki kütle arasında bir köprü ile geçiş sağlanmıştır. Böylelikle bina içindeki farklı alanlara kolaylıkla ulaşımın sağlandığı özel bir kompleks oluşturulmuştur. İçerisinde bulunan, restoran, caz klübü ve konser salonları fonksiyonları arasında geçişler yaratılarak mekan içerisinde dinamik bir sirkülasyon yaratılmıştır.
Bakü’nün rüzgarlı ve yağmurlu iklimi nedeniyle, binaların önünde buluşma alanları yaratmak amacıyla, geniş saçaklar düşünülmüştür. Mevcut endüstriyel karakter, çinko çatı ve ahşap farklı yüzeyler ile oluşturan hafif degaje cephe ile endüstriyel algısını korumuştur. Bakü’nün güneye doğru uzanan büyük sahilyolu promenade’nının en son noktası bu alana kadar geldiği için, insan trafiğini binaya yönlendirebilmek ve koyun sonuna doğru döndürebilmek için peyzaj çalışmaları da gerçekleştirilmiştir. Enerji santralinden sökülmüş olan bobin, türbin, elektrik direği gibi endüstriyel unsurlar temizletilmiş ve peyzaj elemanı olarak kullanılmıştır. Bina 2014 yılı itibariyle hizmete açılmıştır.