Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Okulları Florya Yerleşkesi, kurumun 139 yıllık köklü eğitim geleneğini, gelecekteki eğitim öğretim yönelimleri ile buluşturan K12 okul tasarımı projesidir.
FMV Işık Okullarının eğitim misyonuna uygun olarak, öğrencilerin bütünsel gelişimini destekleyen bir yapı tasarlanması, projenin en önemli kriterlerinden biri olarak öne çıkmıştır.
İstanbul’un endüstri bölgesi ile yoğun yapılanmanın gerçekleştiği yerleşim bölgelerinin ortasında kalan 7000m² alana sahip arazinin emsal katsayısı 1’dir. Yönetmelikçe izin verilen toprak üstü inşaat alanı 7000m² iken, okulun yoğun ihtiyaç programının gerektirdiği toprak üstü inşaat alanı yaklaşık 15.000m² civarıdır. Bu çerçevede, toprak üstü yapı yoğunluğunun bir sınırda tutulması gerekirken, zemin altında da ana işlevlerin bir bölümünün yerleşmesi gerekliliği söz konusu olmuştur.
Yönetmelik gereği, ilköğretim ve lisenin giriş kapıları da ayrı olarak kurgulanmıştır. Hem arsanın kısıtlı alanı hem de ayrılması gereken bu kullanım alanlarının ve girişlerin ihtiyacı, projenin zorlu taraflarını oluşturmuş, tüm ilişkilerin daha komplike bir mimari yaklaşım ile çözülmesini gerektirmiştir.
Gün ışığından ve doğal havalandırmadan maksimum yararlanabilmek için tüm ana kullanım alanları toprak üstünde konumlandırılmıştır. İkincil alanlar, kapalı spor faaliyetleri, ortak toplanma alanları ise birinci ve ikinci bodrum katlara yayılmış, bu alanlardaki bazı ana işlevlere doğal havalandırma ve doğal ışık alınması hedeflenmiştir. Hem ışık bacaları, çatı pencereleri ve güneş tünelleri ile ışığın, hem de karbondioksite duyarlı otomasyon sistemlerine bağlı açılır kanatlar aracılığı ile taze havanın bodrum katlara alınması sağlanmıştır.
Kütle yerleşiminde; maksimum gün ışığı, hâkim rüzgârın olumsuz etkileri, tüm ana kullanımların toprak üstünde tutulması, yeterli açık kullanım alanları bırakmak gibi parametreler değerlendirilmiştir. Binalar arsanın doğu batı cephesinde konumlanmış, güney cephesi boş bırakılmış, bu sayede gün ışığı alacak bir orta avlu oluşturulmuştur. Kuzey tarafında ise yine cam cepheli bir öğrenim merkezi konumlandırılmıştır. Bu sayede hem orta avluya gelen kuzey rüzgârı yoğunluğu azaltılmış, hem de nötr kuzey ışığı sayesinde öğrenci merkezinin cepheleri komple cam yapılabilmiştir.
Çatıya yerleştirilen PV güneş panelleri ile elde edilen elektrik enerjisi, kat panoları ile öğrenci şarj istasyonlarına aktarılmıştır. Yenilenebilir enerjinin değerlendirilmesi konusunda öğrencilerin farkındalığı hedeflenmiştir. PV kat panolarına entegre edilmiş sayaç göstergeleri ile üretilen elektrik enerjisi bilgisi, öğrenciler tarafından görünebilir bir şekilde derslik koridorlarında konumlandırılmıştır. Bu iç panoların bulunduğu duvarlar çeşitli grafik tasarım görselleri ile bir iç mekân objesi haline getirilmiştir.
Cepheye güneş kontrolü için yerleştirilen paneller, iç mekân mekanik hesaplarında enerjiyi daha verimli kullanmayı sağlayarak mekanik yükü azaltmıştır.
Özellikle cebri ve doğal havalandırma, soğutma kararları konusunda ve cephe doğrama karakterinin belirlenmesinde proje sürecinde yaşanan pandemi ile edinilen yeni tecrübeler etkili olmuştur. Bu anlamda her bir derslik birimi için cephede, biri altta biri üstte olacak şekilde vasistas pencereler detaylandırılmıştır. Bu pencereler kumanda ile kontrol edilerek, istendiği durumlarda doğal havalandırmayı sağlayacaktır. Pandemi sebebiyle alınacak önlemler kapsamında, her birime doğal havalandırma yapılabilir olması önemli bir kriter olmuştur.
Kapalı spor salonu ve kapalı havuzun çatısında, statik açıdan farklı taşıyıcı kiriş sistemleri karşılaştırılmıştır. Maliyet, imalat kolaylığı, birim ağırlığın düşük olması ve binaya ekstra yük bindirmemesi açısından prefabrik plak sistemi üzerine çalışılmıştır.
Yerleşkenin en önemli yapılarından biri olan kütüphane binası, mühendislik olarak bütüncül bir kabuk sistemiyle çözüldü. Bina cephesi ve tavanı çelik taşıyıcı olarak tasarlanırken mekan içinde ekstra bir taşıyıcı yapılmadan brüt bir boşluk yaratıldı. Bu kütlenin tasarımındaki ana yaklaşım, mekanın aslında bir alandan değil, hacimden oluştuğu kavramının vurgulanması üzerine alınmış mimari ve statik kararlar ile olmuştur. Tüm cephe ve çatı taşıyıcı sistemi, akustik çözümü sağlamak amacıyla ahşap ile kaplandı. Mekan içinde zemin katında oluşturulan sürekli kullanım alanları bozulmadan, tavandan taşıtılan uçan odacıklar ile daha küçük kullanım fonksiyonları oluşturuldu. Yine hacmin içinde ikincil bir kapalı hacim olarak duran uçan planetaryum, kullanıcılar için hacim algısındaki değişimi deneyimletme amacıyla tasarlandı.
Tüm dünyada araştırmacı, duyarlı, küresel bilince sahip, kültürler arası anlayışa katkıda bulunacak gençler yetiştirmeyi hedefleyen kurumun önem verdiği bir başka konu da yerleşkenin çevreye duyarlı bir mimari anlayışla tasarlanmasıydı. Hem öğrencilere çevre bilincinin aşılanması hem de enerji kaynaklarının verimli kullanması açısından çözümler üretildi.
Okulun zemin kat çatısı yeşil çatı olarak kurgulanmıştır. Bu çatı plağı, bir rampa ile zemine ulaştırılmış ve bu noktada diğer bir yeşil alana birleştirilmiştir. Bu sayede, yeşil alanların kullanımı kesintiye uğramadan 1. kattaki öğrencilerin bile kısa mesafede ulaşabileceği şekilde yaratılmıştır.
Arazinin batı tarafındaki yoğun ağaçlıklı bölge, çeşitli sosyal faaliyetler için ayrılmıştır. Burada öğrencilerin toprak işleri ile tanışması için küçük bir bostan, ağaçlar arasında yürüyüş yolları, bir açık spor sahası ile izleme ve dinlenme elemanları konumlandırılmıştır.